KUZEY KUTBU’NDAN VİRÜS SIÇRAMA RİSKİ ARTIYOR MU?

0
137

Bugün yayınlanan bir araştırma, hava sıcaklıklarının artmasının Kuzey Kutbu’ndaki virüslerin yeni çevrelerle temas etmesi riskini arttırdığını ortaya koydu.

Virüsler, çoğalmak ve yayılmak için insan, hayvan, bitki ya da mantar gibi konaklara tutunmaya ihtiyaç duyuyor. COVID-19 pandemisinde olduğu gibi bazen virüsler, bağışıklığı olmayan yeni konaklara tutunabiliyor.

Kanada’da uzmanlar, iklim değişikliğinin virüslerin yayılmasını nasıl etkilediğini araştırmak için Kanada’nın Kuzey Kutup bölgesindeki Hazen Gölü civarından alınan numuneleri inceledi.

Toronto Üniversitesi tıp öğrencisi ve araştırmacı Graham Colby, AFP haber ajansına, tamamı Kuzey Kutup halkasının kuzeyinde yer alan dünyanın en büyük gölü olan Hazen Gölü’nün “daha önce seyahat ettiği hiç bir yere benzemediğini” söyledi.

Ottawa Üniversitesi’nden biyoloji profesörü Stephane Aris-Brosou

Araştırma ekibi, yaz aylarında erimiş buzul sularının oluşturduğu nehir yatağından ve göl yatağından alınan toprak örneklerini inceledi. Araştırmanın yapıldığı Mayıs ayında ekip, 2 metre derinliğindeki buz tabakasında sondaj yaptı.

Araştırmacılar, 300 metre derinliğindeki suyun altında bulunan göl çökeltisini kaldırmak için halatlar ve kızaklı motorlar kullandı. Alınan numuneler üzerinde DNA ve RNA dizilimleri, genetik taslakları ve yaşam bulguları incelemeleri yapıldı.

Araştırmanın lideri, Ottawa Üniversitesi’nden biyoloji profesörü Stephane Aris-Brosou, “Bu araştırma, bir ortamda hangi virüslerin ve olası konakların varolduğunu anlamamıza yardımcı oldu” dedi.

Araştırmacıların virüslerin konaklara atlama olasılığının ne kadar yüksek olduğunu anlamaları için her virüsün dengini ve konağın soyağacını incelemesi gerekti.

Araştırmacı Audree Lemieux, “Bu soyağaçlarının birbirine ne kadar benzediğini ölçmeye çalıştık” dedi.

Benzer soy araştırmaları, bir virüsün konağıyla beraber evrimleştiğine işaret ediyor. Ancak farklılıklar, bir sıçrama olabileceğini akıllara getiriyor. Bir virüsün bir kez bir konağa sıçraması, bunu bir kez daha yapabileceği olasılığını arttırıyor.

‘Öngörülmesi çok zor’

Biyoloji profesörü Stephane Aris-Brosou, yaptıkları analizin, göl yatağındaki virüsler ve konaklar arasında belirli farklılıklar olduğunu ortaya koyduğunu, bunun virüsün “yayılma riskiyle doğrudan bağlantısı bulunduğunu” söyledi.

Bu farklılığın nehir yataklarında daha az belirgin olduğu görüldü. Uzmanlara göre bunun nedeni, suyun toprağın üst tabakasını erozyona uğratarak organizmaları ortadan kaldırması, virüslerle olası yeni konaklar arasındaki etkileşimi kısıtlaması.

Araştırmaya göre bu organizmalar suyla beraber gölün içine akıyor. Eriyen buzullardan gelen suyun göle daha fazla çökelti yığmasıyla göl yatağında “büyük değişiklikler” görülüyor.

Araştırmacı Audree Lemieux, “Normalde birbiriyle karşılaşmayacak virüsler ve konaklar biraraya geliyor” diyor.

Bilim dergisi Proceedings of the Royal Society B: Biological Sciences’da yayınlanan araştırmanın yazarları, ne Kuzey Kutup bölgesinden virüs yayılacağı ne de yeni bir pandeminin ortaya çıkacağı öngörüsünde bulundukları uyarısı yapıyor.

Lemieux, “Sarsıcı olayların yaşanması olasılığı çok düşük” diyor. Uzmanlar ayrıca ciddi bir virüs yayılma riskinin ortaya çıkması için virüslerle konaklar arasındaki farkın ne kadar büyük olması gerektiğinin anlaşılması için daha fazla araştırma yapılması gerektiğinin de altını çiziyor.

Ancak uzmanlar, yeni potansiyel konakların daha önce varolmalarının mümkün olmayacağı bölgelere taşınması durumunda hava sıcaklığının yükselmesinin riskleri de arttıracağını kaydediyor.

Lemieux, bu konakları, “Keneden sivri sineğe, bazı başka hayvan türlerinden bakteri ya da virüse her şey olabilir” şeklinde tanımlıyor.

Uzman, “Virüs sıçramasının etkisinin ne olacağını öngörmek çok zor. Bu, zararsız bir yayılmadan gerçek bir pandemiye kadar değişkenlik gösterebilir” diyor.

Ekip, riskleri daha iyi anlamak için bölgede daha fazla araştırma ve gözlem çalışması yürütmek istiyor.

Lemieux, “Açıkça görülüyor ki son iki yılda virüs sıçramasının etkilerinin ne olabileceğine tanık olduk” şeklinde konuşuyor.

Bir Cevap Yazın